m. asım köksal, hz. muhammed (a.s) ve islamiyet adlı
eserinde (11. cilt), vakıdî'nin megazi'si ve ibn-i s'ad'ın tabakat'ından
naklederek, hz. peygamberin bıyık ve yanaklarından kesilen kıllarla
tırnaklarını yere gömdürmüş olduğunu bildiriyor ve "asırlardan
beri yurdumuzun bir çok camilerinde mübârek gün ve gecelerde ziyaret oluna
gelen lıhye-i şerife (sakal-ı şerif)ler, her halde, peygamberimizin hudeybiye umresile
vedâ haccında tıraş olunca, eshab arasında bölüşülmüş bulunan saç
telleri olsa gerektir" yorumunda
bulunuyor.
hz. peygamber'in bu saç tellerinin hatıra olarak
saklanmasına müsaade etmiş olmasına bakarak, ziyaret
edilmelerinin mahzuru olmadığı yorumu yapılmıştır. bundan yeni bir ibadet icat etmek ise doğru olmaz. kendilerine bildirilmeyen bir ibadeti ihdas
edenlerin yaptığı aptalca olur elbette. bunun
yanında sevilen bir insandan kalan bir hatıra karşısında duygulanmak da
gayet tabii bir hal olup, bunu hakaret
vesilesi yapmak da bilmisl hakaret mevzuu bir iş olur.
(bkz: mukaddes emanetler)
(sirkencubin, 17.10.2004 11:57 ~ 11:58)
#2275541 - sirkencubin - 30.10.2011
23:35
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder