5 Ocak 2013 Cumartesi

sakal-ı şerif


m. asım köksal, hz. muhammed (a.s) ve islamiyet adlı eserinde (11. cilt), vakıdî'nin megazi'si ve ibn-i s'ad'ın tabakat'ından naklederek, hz. peygamberin bıyık ve yanaklarından kesilen kıllarla tırnaklarını yere gömdürmüş olduğunu bildiriyor ve "asırlardan beri yurdumuzun bir çok camilerinde mübârek gün ve gecelerde ziyaret oluna gelen lıhye-i şerife (sakal-ı şerif)ler, her halde, peygamberimizin hudeybiye umresile vedâ haccında tıraş olunca, eshab arasında bölüşülmüş bulunan saç telleri olsa gerektir" yorumunda bulunuyor.

hz. peygamber'in bu saç tellerinin hatıra olarak saklanmasına müsaade etmiş olmasına bakarak, ziyaret edilmelerinin mahzuru olmadığı yorumu yapılmıştır. bundan yeni bir ibadet icat etmek ise doğru olmaz. kendilerine bildirilmeyen bir ibadeti ihdas edenlerin yaptığı aptalca olur elbette. bunun yanında sevilen bir insandan kalan bir hatıra karşısında duygulanmak da gayet tabii bir hal olup, bunu hakaret vesilesi yapmak da bilmisl hakaret mevzuu bir iş olur.

(bkz: mukaddes emanetler)

(sirkencubin, 17.10.2004 11:57 ~ 11:58)

#2275541 - sirkencubin  - 30.10.2011   23:35

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder