türk kültüründe kız kelimesi, cinsiyet ifade
etmekle birlikte cinsellikten çok sosyal statü ile ilgili bir mânâ ile
kullanılır. evlenmemiş genç kadınlara kız denirken vurgulanan, "bakire"
oldukları değil, evli olmadıklarıdır. evli olup olmamak, türk kültüründe önemli
bir konudur, mesele aile yapısı meselesidir. anadolu'da bulunanlar bilirler, "kız"
aşamasını "kadın" aşaması değil, "gelin" aşaması izler. birini
sorarken "filanca kız mı kadın mı" diye sormazlar, "kız mı gelin
mi" diye sorarlar. kız kelimesini sadece çocuklar için kullanan, ergenlik
safhasındaki kişileri ise kadın olarak adlandıran görüş türk kültürüne uymamaktadır.
ortada iki ayrı dünya ve her birinin kendi bünyesindeki sosyal rollere uygun
olarak kullandığı kelimeler bulunuyor, birinin gerçeğini diğerinin
kelimeleriyle ifade edemezsiniz, kavram kargaşasına yol açarsınız. dahası, başkalarının
terimlerini kullananlar zamanla onlar gibi düşünmeye ve onlar gibi yaşamaya
başlar.
o değil de, benim anlamadığım şu: on üç yaşından
büyük herkese kadın diyorlar, bu dönemde cinsel hayatın yavaş yavaş başlayabileceğini
kabul ediyorlar, hatta bazen kızı korumak için yapılacak muayene meselesinde, özgürlük
kavramı üzerinden tantana çıkarıyorlar ve lakin iş evlilik meselesine gelince
durum ters dönüyor, on sekizden önce evlilik lafı etmek ilkellik oluyor, sapıklık
oluyor. demek ki bu zihniyete göre 13-18 arası cinselliğin iyi bir şey olduğu, ama
evliliğin kötü bir şey olduğu bir dönem. ve minel garaib...
16/06/2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder