19 Ocak 2013 Cumartesi

kız / milli


türk kültüründe kız kelimesi, cinsiyet ifade etmekle birlikte cinsellikten çok sosyal statü ile ilgili bir mânâ ile kullanılır. evlenmemiş genç kadınlara kız denirken vurgulanan, "bakire" oldukları değil, evli olmadıklarıdır. evli olup olmamak, türk kültüründe önemli bir konudur, mesele aile yapısı meselesidir. anadolu'da bulunanlar bilirler, "kız" aşamasını "kadın" aşaması değil, "gelin" aşaması izler. birini sorarken "filanca kız mı kadın mı" diye sormazlar, "kız mı gelin mi" diye sorarlar. kız kelimesini sadece çocuklar için kullanan, ergenlik safhasındaki kişileri ise kadın olarak adlandıran görüş türk kültürüne uymamaktadır. ortada iki ayrı dünya ve her birinin kendi bünyesindeki sosyal rollere uygun olarak kullandığı kelimeler bulunuyor, birinin gerçeğini diğerinin kelimeleriyle ifade edemezsiniz, kavram kargaşasına yol açarsınız. dahası, başkalarının terimlerini kullananlar zamanla onlar gibi düşünmeye ve onlar gibi yaşamaya başlar.
o değil de, benim anlamadığım şu: on üç yaşından büyük herkese kadın diyorlar, bu dönemde cinsel hayatın yavaş yavaş başlayabileceğini kabul ediyorlar, hatta bazen kızı korumak için yapılacak muayene meselesinde, özgürlük kavramı üzerinden tantana çıkarıyorlar ve lakin iş evlilik meselesine gelince durum ters dönüyor, on sekizden önce evlilik lafı etmek ilkellik oluyor, sapıklık oluyor. demek ki bu zihniyete göre 13-18 arası cinselliğin iyi bir şey olduğu, ama evliliğin kötü bir şey olduğu bir dönem. ve minel garaib...
16/06/2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder