dadaşlar kusura bakmasın, tanım yapmak yerine fıkra anlatırsam daha rahat anlaşılacağını zannediyorum:
erzurumlular kars'a giden yolu kesmiş, istedikleri
araca izin veriyorlar, istemediklerini geri döndürüyorlarmış. yine kars plakalı
bir aracı durdurmuşlar. dadaş sürücüye çıkışmış, "müslüman mısın sen de" yollu. adam
elhamdülillah müslümanım deyince, inanmamış, elham okumasını istemiş. karslı
elham okumaya başlayınca da arkadaşına seslenmiş:
"zeçi gel dinle bakayım, doğru mu okuyor?"
gazali merhum, aldanmanın türlü şekillerini anlatıyor: nasihat etmekle kendini kurtarmış sanan vaiz, ilmiyle kurtulduğunu sanan alim ilh. bugün bunun bir de kimlikle kurtulma zannının
rahatlığına
kapılan türleri var. "islami
camia" mensubu olmak temel kriter olmuş, bir kere tarafınızı seçmişseniz, ötesi kolay... neyi niye yaptığınızı sorgulamanıza
gerek yok, dünyayı dönüştürmekle ilgili
iddianızı yaşamaya çalışmaya gerek yok,
elalem ne yaparsa aynısının yeşilini yapıyorsunuz, iş
bitiyor, keyifler kebap...
#29412 - sirkencubin - 05.05.2009
14:29
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder