bahçeli'nin stratejik düşünemediği kanaatindeyim.
"bodoslama" taktiğinden başka bir usûl bilmiyormuş gibi görünüyor. tehlikeli
veya yanlış olduğunu düşündüğünüz bir şeyi engellemenin veya düzeltmenin ve
tehlikesiz hale getirmenin yolu çoğu zaman bağırıp çağırarak itiraz etmek
değildir. bilhassa demokrasi böyle işlemiyor. öyle bir fikir ortaya atmalısınız
ki çoğunluk "vay be, adam haklı" demeli, karşınızdakiler de dikkate
almak durumunda kalmalı. ortada bir mesele var mı, varsa nedir, çözümü nedir, bunları
ikna edici bir şekilde ifade etmeniz gerekir. eğer mhp "kürt açılımı"
adlı girişimin yanlış olduğunu düşünüyorsa, bunu gazetecilerle, akademisyenlerle,
okuyan, yazan, düşünen kişilerle anlatabilmeli, kendisini bu sahada temsil
edebilmeli. mevcut usûlle "evet, bunlar da böyle bağırıp çağırdığına göre
şunlar haklı demek ki" etkisi uyandırmaktan başka bir şey yapamıyor. mhp'nin
dışında kalan milliyetçileri bir tarafa bırakın, mhp milletvekilleri içinde
bile bu işi bahçeli'den daha iyi yapacak birden fazla kişi çıkabileceğini
zannediyorum. 05/08/2009
devlet bahçeli'nin saçmalıkları:
devlet bahçeli'nin saçmalıkları:
mahiyeti belli olmayan bir süreçte bu kadar sert
çıkması bunlardan biridir, ama özel hak kavramına karşı çıkması değildir. kimseye
özel hak verilemez ve verilirse bu onları aynen azınlık yapar. eğer herkese
verilen haklardan bazı kişiler istifade edemiyorsa, haksızlığa uğruyorlarsa
bunu düzeltmek devletin vazifesidir. iki şeyi karıştırmamak gerek. birine özel
hak verir, diğerine vermezsen adil olmaz, o zaman rumu, süryaniyi, çerkezi
bırak, bir oğuz olarak ben de özel hak isterim, ortalık karışır, devletin dibine
kibrit suyu dökmüş oluruz el birliğiyle. 27/08/2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder