18 Ocak 2013 Cuma

evlilik / ekşi


düşünülenin aksine iki kişiyle sınırlı bir hadise değil bu, en azından bizim maallede. amcaoğlu evleniyor, bir yengeniz oluyor. halakızı evleniyor, bir 'halakızının kaynanası'nız oluyor. kardeşiniz evleniyor, bir 'kardeşinizin görümcesinin oğlu'nuz oluyor. bir halakızı daha evleniyor, bir 'yeğeninizin tatlıcı dedesi'niz oluyor. kimse kendini başkasının mutluluk kalıpları ile sınırlandırmak zorunda değil, mesela benim için mutluluk halamın torununu kucaklayıp iki dedesi hakkındaki yorumlarını dinlemek olabilir. halamın torunu evlendi, çocuğu oldu ve protokol durumundan dede mertebesine terfi ettim ben, biliyor musunuz, gerçi henüz torunu kucaklamak nasip olmadı, ama bilmek bile keyifli. ne kadar çok kişi evlenirse, etrafta o kadar çok boğuşulacak haşarat olur. babam benim yaşındayken, akşam eve geldiğinde, kendini komando sanan bir oğlan çocuğu ve bıcır bıcır masal anlatan bir kız çocuğu boynuna atılıyordu. bekarlığın tayyareden nimetleri için geciktirdiğinize değecek bir şey değil bu, nasip olsaydı on beş sene önce evlenmiş olmayı isterdim. mutluluk bir şeyleri başkalarından kısıp kendine saklamakla ilgili değil, ne kadar çok insanla bir şeyler paylaşırsanız, ne kadar çok insana bir şeyler verirseniz o kadar artıyor. anadolu'da dünyaya gelmenin en güzel taraflarından biri de, aile kavramının çekirdekle sınırlı olmaması, fındık fıstık, baklava börek şeklinde katlamalı şekilde çoğalması.

#2261173 - sirkencubin  - 20.10.2011   19:29

(not: hatta en sonunda kendiniz de evleniyorsunuz, yarım düzine sıpanın ve bütün bir kabilenin ‘doktor amca’sı oluyorsunuz, aile saadetinden oturup iki satır bir şey okumaya fırsat kalmıyor… :p :D `:nanik`)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder