18 Ocak 2013 Cuma

the thin red line / ekşi


anlamsızlık duygusunu verebilmek için muhteşem bir görselliğin üzerine bir dizi anlamsız bayık monologla turp sıkmak yolunu izleyen film. kahramanlarımız -pardon karakterlerimiz- tiradlarına başladığında, seyirci de akıştan kopup kendi iç hesaplaşmasına dalıyor: "lan bu ne şimdi? savaş filmi seyrederken sıkılabileceğimi söyleseler inanmazdım. bu nasıl kurgu böyle, salata gibi oradan oraya zıplayıp duruyor. konu neydi ya, her şey dağıldı. ha, tamam savaşın ne kadar anlamsız olduğunu anlatabilmek için özellikle anlamsız takılıyorlar. hagatten ya, nedir bu adem evladının birbirine ettiği? acaba ilk ölen insan kimdi, habil mi? olmaz ki, böyle de yapılmaz ki? ne anlatıyo şimdi bu adam ya? ya, o değil de manyak albay haklı çıktı iyi mi? imdat, ölücem, hafakan bastı... uyusaydım lan keşke... ya bu yerliler orijinal mi acaba? bak şunun burnu polinezalıya benziyo, yok avusturalyalıya. şu normal zenci sanki ya? kisamama... kisamama ne ya? fiil korosu, peki gerisi? "wakaru?", "yok baba, zinhar wakarimasen" la üşür o herif suyun içinde be... kamuflaja kamuflaj deniyor, kamuflajlı üniformaya da kamuflaj deniyor, ona başka bir isim bulmak lazım. mesela kamuflajlı üniforma. la bu hanzolar hiç düşünmez mi karşısındaki adam dilini bilmez, biriniz hareketli olarak tarif etse ya, ne demek istiyorsa. allahım ne sıkıcı film bu ya... aha furdular herifi. gidiyorlar, mavi dalgalar ne güzel... hoppala bir daha mı? hadisenin başka bir yerine ışınlandık galba... eee, yok be, film bitmiş. oh be... şerefsiz tosbaa evlatları, utanmasalar savaştan tiksindirecekler insanı. gidiim remagen köprüsünü seyrediyim bari şimdi, biraz içim açılsın... la bi daa mı gitsem acaba askere? komando olurum, kurşun da sıktırırlar belki bu sefer. kaç kiloydu la o tüfek? on dakka sonra on kilo. boşver, hiç kaşınma..."

#2273419 - sirkencubin  - 29.10.2011   18:49

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder