yalan değil, bazen
gerçekten de ciğerleri kavrulmuş birine sunulan bir tas su gibi bir his veriyor insana
bu dizi. "ben, ben olarak
varolmak, varolmaya devam etmek istiyorum. benden önce bu varlığın devamı uğruna
fedakarlıkta bulunanlara karşı, benden sonra varlığımın devamı olacaklara karşı kendimi mes'ul hissediyor ve bu mes'uliyeti ifa hususunda bir
şey
yapamadığım için kendimi bahtsız hissediyorum. töreli yaşayıp, töreyle ölmek istiyorum.
büyüğümü
başımda, küçüğümü kolumun altında bilmek istiyorum. altına sığınacak bir kanat
istiyorum. sevdiğim, bağlandığım güzel şeylerin devamı için, gerekirse kendimi feda etmek üzre peşine düşecek bir sancak
bekliyorum" diyenlere, belki doğru, belki yalan bir ümit fısıldıyor bu dizi. yalan
değil, kaç defa içimden geçti, çıkayım sokaklara; bütün
duvarlara "ümidimiz kgt" yazayım. üç harfli kısaltmalara, sloganlara
bel bağlamaktan
kaç zamandır vazgeçmiş bulunduğum halde...
babaların devlet olduğu bir ülkede, devletin baba
olabileceği
ümidini telkin ediyor bu dizi. varsın
doğru
olmasın, tasavvur bile edemiyorsanız, bitmişsiniz demektir. her şey hayalle başlar...
(sirkencubin, 17.12.2004 14:47)
polat, memati, abdülhey, erhan, seyfo dayı... bunlar
hayal kahramanları, örümcek adam gibi. tavanda gezip sağa sola ağ atmıyorlar
belki, ama sürahiyle üç mossad ajanını
haklıyorlar, çakıyla sniper temizliyorlar. bunlar diziyi sürükleyen karakterler,
kill bill'in gelininden daha gerçekçi bir portre çizmeleri gerekmiyor. diğer taraftan bilerek veya bilmeyerek mafyaya karşı savaşan birkaç hayal
kahramanının mafyaya övgü olduğunu düşünmek yersiz. cerrahpaşalılar da vardı bu dizide, testere vardı, tombalacı ve şevko gibi bir sürü
insan vardı, pekala mafya yergisi
olarak da okunabilir bu dizi.
bir pala vardı, bilmem hatırlayan var mı, üzerinde
ışık-gölge oyunlarının olduğu daha gerçekçi bir
karakterdi, sorgulamaya açılan bir
kapıydı. hem dizi olarak ilginç, hem de ülke gerçeklerini yansıtmaktaki başarısı tartışılsa bile, sonuçta konu olarak ülke gerçekleri ile ilgili
bir dizi, sevmemek kadar sevmek de doğal, insanların
bir diziyi sevmek için sebep aramaya ihtiyaçları yok. diziyi bu kadar çok eleştirenlerin cevap
vermesi gereken bir soru var: devletin
mafyaya savaş
açmasını konu alan bir dizi insanları
neden bu kadar rahatsız ediyor?
diğer taraftan dizinin bitmiş olması beni de
sevindiriyor, hem geçen sezondan beri
giderek kalitesinin düşmesi yüzünden, hem de perşembe akşamlarımı
televizyon karşısından geçirmekten kurtulmam
yüzünden. bir zamanlar gelecek bölümde ne olacak acaba diye bir hafta boyunca
tırnaklarımı kemirirken, dün akşam -sonlara
doğru
açılmakla birlikte- sıkıntıdan
patladım. kurtlar vadisi'nin en azından eksikleri göstermesi açısından bir çok
diziden çok daha olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyorum ve o eksiklerden biri de
makas: çoktan bitmiş olmalıydı bu dizi.
(sirkencubin, 30.12.2005 15:13 ~ 15:15)
#2274687 - sirkencubin - 30.10.2011 15:35
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder