anladığım kadarıyla,
birine "sen" diye hitap etmek bile, yerine göre yeteri kadar aşağılayıcı olduğu için, ayrıca bir küfür edebiyatı geliştirmeye lüzum görmemişler. söven birinin muhatabına yansıtmak isteyebileceği duyguları, kelime seçimleri, mimik ve telaffuz ile soyut
titreşimler
halinde aktarabiliyorlar. "sen"
kelimesinin pek çok varyantının olması da, bu bakımdan işlerine yarıyor.
iddiamızı örneklerle açıklayalım. ilk iki örneğimizde sen kelimesi
hiç kullanılmıyor, burada nezaket ve
saygı ifade ediliyor:
tanaka-sama, dochira ni irasshaimasu ka? (tanaka
beyefendi, hangi ciheti teşrif etmektesiniz?)
bu cümle keigo denen saygı dili kalıbı ile kurulmuş bir cümle. keigo, kişinin kendisinden yukarı seviyedeki kişilerle
konuşurken kullandığı dil. "sama"
hitabı, "nereye" mânâsına gelen "doko" yerine, "hangi"
demeye gelen ve biraz daha kibar bir kelime olan "dochira" kelimesinin
seçilmesi ve "gitmek" anlamına gelen "iku" fiili yerine, keigo'da
aynı mânâyı ifade eden "irassharu" fiilinin kullanılması, bu cümleyi
had safhada saygılı bir cümle yapıyor. keigo gündelik hayatta kullanılmıyor, hatta
bütün japonlar da kullanamıyorlar, daha ziyade şirket-üniversite gibi mahallere mahsus bir dil.
yamada-san, doko e ikimasu ka? (yamada bey, nereye
gidiyorsunuz?)
bu cümle teinei-kei denen kibar dilde söylenmiş. yabancı
biriyle konuşurken
seçmeniz gereken ihtiyatlı şekil bu, ama
arkadaş ortamları için biraz fazla resmi. konumuz açısından
dikkat ettiğimiz
nokta şu: tanımadığımız veya mesafeyi
korumak istediğimiz kişilere sen diye hitap etmiyoruz. bundan sonraki iki örneğimiz ise daha samimi
hitap tarzları içeriyor.
kimi, doko e iku no? (sen, nereye gidiyon?)
bu cümle futsuu-kei denen gündelik konuşma ile söylenmiş. aslında "kimi" kelimesi kullanarak
uzatılmasını da pek beklemezdik, sadece "doko e iku no" kulağa daha hoş geliyor, daha pratik. kimi kelimesi, "sen" demek,
ama samimiyetle laubalilik arasında bir yerlerde bir ilişki kurabildiğiniz bir
kişiye hitap ederken kullanabileceğiniz şekli. ahbap çavuşlar için ideal. ancak pek
tanımadığınız, sadece merhabanız olan kişilerle konuşurken ağzınızdan
kaçırırsanız, ters bakışlarla karşılaşabileceğiniz
bir kelime. müdürünüze veya hocanıza
hitap ederken kullanmanız, "beni işten at"
veya "beni sınıfta bırak" mesajını da ihtiva edebilir.
anata, doko e iku no? (sen, nereye gidiyon?)
buradaki anata da "sen" demeye geliyor, ama
buradaki tarzda kullanılışı, galiba daha çok hanımların
beylerine hitap ederkenki samimi tavırlarına münhasır. bu cümleyi aslında "canım,
nereye gidiyorsun?" diye tercüme etmeliydik. son iki örneğimizde ise, artık samimiyet sınırını da aşıyoruz.
omae, doko e iku no? (sen, nereye gidiyon?)
anladığınız gibi,
omae de "sen" demek, biraz daha paldır küldür, hatta kaba. türkçe
karşılığı
herhalde "nere gidiyon lan" gibi
bir şey
olurdu.
onore, doko e iku no? (sen, nereye gidiyon?)
onore de "sen" demek, bunu sadece
akutagawa'nın bir hikayesinde gördüm ve galiba bu sefer cümleyi türkçe'ye
çevirmek için bolca isim tamlaması kullanmamız gerekecek: "ulan x'ini y
ettiğimin
z'si, nere gidiyon lan, p'nin q'su!?"
edit: tokyo'dan şimdi aldığımız bir habere göre, bir de sadece yakuza'ların ve nadiren
kullandıkları kisama kelimesi varmış, "sen" mânâsına gelen, epeyce ağır bir kelime imiş. gerçi jim breen'in sözlüğünde sadece "vulgar" diye not düşülmüş, halbuki onore için "insulting" diyor, ama
kelimenin ağırlığı
yerine göre değişebiliyor, mesela baka
kelimesi, kansai veya kantou taraflarında farklı farklı algılanabiliyor.
yeni bir edit: aldığımız yeni bir habere göre, küfür etkisi yapabilen ve "sen" mânâsına
gelen kelimeler arasında bir de temee varmış. kaynağımız bu kelimenin
kavgalarda en çok kullanılan kelimelerden olabileceğini işaret ediyor, samimi olunmayan birine hitaben kullanıldığında kavga sebebi
olabileceğini de ekliyor.
#2261198 - sirkencubin - 20.10.2011
19:58
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder