evlenene kadar cinsel ilişki yaşamayan kadın:
normal ve sıradan biridir. herkesi kendi
çevrelerindeki modellere göre değerlendiren bir azınlığın aksine, hayatını haz ekseni üzerinde kurmamıştır, bir yuva kuruncaya kadar beklemekten yüksünmez, geçen
zamana da pekâlâ değer. ben asıl beklemeyenlerin
beklemediğine
değiyor mu, onu merak ediyorum.
(sirkencubin, 29.05.2004 23:45)
anlaşılamadığı üzere, hayatının amacı haz olmak olmayan kişidir.
(bunu bir daha yazmayacağım, anlamayan da anlamasın, ne
yapayım) hayatın tadını çıkarmak ve eğlencenin,
hazzın dibine vurmak gibi hedefler, onun değerlerinden, inançlarından (üstelik bunun dinî inanç olması da şart değil), müstakbel yuvasından, ailesinden daha önemli değildir. belki daha az keyifli, ama kendince çok daha
huzurlu bir hayatı seçmiştir, bunun için bedel ödemeyi
de peşinen
kabul etmiştir. birileri bunu hatalı
bile bulsa, bu ancak kendisini ilgilendirir, kimsenin alayını aşağılamasını hak
etmemektedir. nasıl dayandıklarını
kendilerinden başkası bilemez zannederim, ama
bunun yanında muaf oldukları pek çok acı da yanlarına kâr kalmaktadır.
(sirkencubin, 30.05.2004 00:21)
şimdi aç karnına istemeyerek de olsa tekrar içine
düşme ihtiyacı hissettiğim tartışma konusudur. bir kere her seferinde dönüp dolaşıp aynı sap-saman meselesine geliyoruz. gördüğüm kadarıyla toplumdaki alt-kültür gruplarının tanımlayıp her biri için ayrıca
gözlemlerde bulunup fikir yürütmedikçe kör dövüşü devam edecek. herkes kendi çevresine bakıp yorum yapıyor. birinin
gözlemlerinizden çıkan veriler, diğerinin gözlemleriyle hiç mi hiç uyuşmuyor, sanki farklı gezegenlerde yaşıyormuşuz gibi...
madem öyle (gel böyle, iki de döner söyle, midem
delinmeden) şunu
tam yapalım ve evlenmeden önce cinsel ilişki yaşamayan kadın hakkında konuşmayı
bırakıp evlenmeden önce cinsel ilişki yaşamayan kadın türlerini el birliğiyle
tesbit edip her biri hakkında ayrıca
konuşalım.
misal, evlenmeden önce cinsel ilişki yaşamayan
kadınların nadir bulunduğu -belirli
çevrelerin dışında- kesinlikle hatalı bir
gözlem. nişantaşı'ndan, boğaziçi kampüsünden, bilemediğim-bildiğiniz bir yerlerden mi
bahsediyorsunuz, örnekleminizi laila'dan
mı aldınız bilemiyorum. şurada sıralanan genellemelerin çoğu bizim köy için -mesela- doğru ya da yanlış değil, tamamen alakasız ve anlamsız.
misal, pek çok çevrede konu "bekaret" adı
verilen üstün bir kavram değil, sadece evlilik dışı ilişki yaşamamak. ikisi aynı kapıya çıkar gibi görünse de olaya
yüklediğiniz
değer açısından fark olması, meselenin
gelişi ve
gidişatı açısından da fark doğacağı mânâsına gelebilir.
misal, şu grekoromen vb hadiseler de konuyla alâkasız, onu tasvip etmeyip bunu hoşgörmesi mümkün olmayan
pek çok insan var. pek çok kişi için "intakt" bir hymen, "intakt" bir
iffet demek değil.
misal, kadınların bakire olması şarttır, erkeklerin ne halt ettiği önemli değildir sözü
de pek çok kişiyi bağlamıyor. erkeğin iffetine de kadınınki kadar önem veren pek çok
insan var.
misaller uzatılabilir, ama bu kadarı çerçeveyi
çizmek için kâfi zannederim. bir de şu cinsel ilişki yaşamayan insanların akıl ve ruh
sağlıkları hakkında bu kadar ahkâm
kesmesek, tamam olacak galiba.
(sirkencubin, 31.05.2004 12:10)
#2273416 - sirkencubin - 29.10.2011 18:48
kadınları bekaret durumlarına göre tanımlamak:
yanlış anlaşılan,
zamanla geleneğin reddedilmesi, şuursuzca savunulması
ve dejenere olması yüzünden anlam kaymasına uğramış bir tanımlama şekli. kadın bekaret durumuna göre değil toplumsal statüsüne
göre tanımlanmaktadır. anadolu için
konuşacak
olursak, klasik kategoriler kız, gelin
ve yaşlı
kadın şeklinde üçlü bir tasnif teşkil eder.
evlenme sonucu ailesinden ayrılan ve başka bir sosyal gruba dahil olan kadının hayatında
ciddi değişme olması tabiîdir. bugün
bile evlenen insanların toplumsal durumları, eskiye nazaran belli belirsiz bile
olsa değişikliğe
uğramaktadır. erkeklerin baba evinde
kaldığı
ve kadınların bir eve gelin gittiği bir toplumda evliliğin kadının hayatını
daha fazla değiştirmiş olması da normaldir,
beklenebilecek bir şeydir. kız/ gelin ayrımı
bekaret durumuna göre değil, evli olup olmamaya göre
belirlenen bir sınıflama şeklidir ve tamamen toplumsal statü ile ilgilidir. geleneksel toplumda genellikle cinsel hayat
evlilikle başladığı
için bu ayrım aynı zamanda bekaret
konusunda da bir ifşaatta bulunmuş olmakla birlikte esas bu değildir. geleneğin farklı çevrelerde farklı versiyonlarıyla yaşandığı
ve bazı kesimlerde bekaret konusunun cidden ön plana çıktığı gözlense de genel
olarak önemsenen "iffet"tir,
"bekaret" değil. iffet hem erkekte hem
kadında olması gereken bir vasıftır. zaman içinde konu aşınmaya uğramış ve
çarpılmalar görülmüştür. "bekaret"
türk kültüründen ziyade batı kültürünün bir sorunudur.
#2273607 - sirkencubin - 29.10.2011
21:35
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder