yol meşakkatlerinden dolayı orucunu ertelemesine, dört rekatlik farz namazları iki rekat olarak
kılmasına ve çok sıkışık durumlarda namazların sünnetlerini terk etmesine müsaade edilen kişi. seferi olabilmek için en az üç günlük yaya yolu
mesafeye seyahat ediyor olmak ve bir yerde en az on beş günlük bir ikamete
niyetlenmemiş olmak gerekir. namaz her
halükarda kılınır, namazı kazaya bırakabilmek için baygın, komada vb olmak
gerekir, namaz kılmamak içinse ölmek gerekir. şartlar
gerektirdiğinde
binek üzerinde de namaz kılınır ve durup kılma imkanı yoksa, bineği kıbleye yöneltmek sözkonusu değilse, kıble yerine bineğin gitmekte olduğu yöne doğru namaz
kılınır. otobüs, vapur, uçak ve uzay
araçları da birer binektir.
vb konusunu biraz açmak gerekirse, eğer hasta iseniz ve
namazı ayakta kılamayacak haldeyseniz,
oturarak kılarsınız. oturamıyorsanız, yatarak kılarsınız. yattığınız yerden ima ile
kılmaya dahî güç yetiremeyecek halde iseniz kazaya bırakırsınız. muharebe esnasında, namaza durmanız hayatî tehlike husule getirecekse kazaya bırakırsınız
veya doktor iseniz ve siz namaza durunca hastanızın hayatı tehlikeye girecekse
kazaya bırakırsınız. namazın kazaya bırakılabileceği diğer halleri de
bunlara kıyas edin.
(bkz: vatan-ı sükna)
peşinizden atlı kovalıyorsa, yangından, düşmandan, tehlikeden kaçıyorsanız, ne bileyim hastaneye acilen yetiştirilmesi gereken bir
hasta varsa araçta, bineği durdurma imkanının
olmadığını söylemek kolay. otobüs yol
üstü bir tesiste on dakika mola verirse rejimin tehlikeye gireceği zehabıyla yüreği
hoplayan bünyelerin mevcudiyeti, "bineği durdurma imkanı yok" kapsamına giriyor mu, pek emin değilim.
sefer mesafesi deve yürüyüşüyle değil, yaya yürüyüşüne göre hesaplanır. o da aşağı yukarı günde 30-36 km. civarındadır.
yaya olarak seyahat eden ortalama bir yolcunun üç günde ne kadar gidebileceği esas alınır. atla, deveyle gidiyorsanız da bunu esas alırsınız,
tomofille, teyyareyle gidiyorsanız da, tayy-i mekan ediyorsanız da, skati sizi
ışınlıyorsa
da... bu arada dünyanın öbür ucuna 12
saat uçarak gidebiliyor olmanız, dünyanın öbür ucunun evinize yakın bir yer
olduğu
anlamına gelmez.
hanefiler seferde farz namazları kasreder, kasretmemek
mekruhtur. namazları cem etmek ise sözkonusu değildir, hanefilere göre cem etmek hacca mahsustur. şafilere göre
seferiyken namazları cem etmek mümkündür,
yanlış
hatırlamıyorsam namazları kasretmemek şafilerde mekruh değil.
#2257455 - sirkencubin - 17.10.2011 22:29
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder