5 Ocak 2013 Cumartesi

kantin


üniversite öğrencileri için bir numaralı mekan kantindir. ders denen dayatma faaliyetlerin haricinde her türlü öğrenci faaliyetinin kotarılacağı başlıca mekanlardan birincisi kantindir, kanaatimce. hatta ders notu alışverişi gibi işlerin, sakin zamanlarda ders çalışma gayretinin mekanı olarak üniversitenin "talî" amaçlarına bile hizmet edebilir. şahsen kantinin sakin bir zamanını yakaladığımda orada ders çalışmayı, kütüphane de denilen hapishanelerde çalışmaya tercih etmişimdir.

üniversitelerin önde gelen fonksiyonlarından olan siyaset üretme işinin başlıca mekanlarından biri de kantinlerdir. hatta bu alanda ihtisaslaşma bile söz konusu olabilir. filan fakültenin kantinini "x grubu" eni konu sahiplenmişler ve posterleri, afişleri, kitap sattıkları masaları ile dayayıp döşemişlerdir. forumları için de gözde bir mekan olarak kantini seçerler çoğu zaman. bu durumda "y gurubu" da bir başka kantine devam eder, orada toplanır, okudukları gazeteleri masada bırakarak halkın istifadesine sunma işini orada yürütür. laf aramızda "okuduğunuz gazete" spor haberlerini bir gün bayatlamış olarak vermek gibi affedilmez bir teknik yetersizlikle "donanmış" ise pek de öyle ortalıkta bırakıp gidemezsiniz, güzel yurdumun kıymetli insanları gazeteleri "mütalaa etmeye" spor sayfasından başlar. zaman zaman farklı gruplar arasında "kantin ziyaretleri" de yapılabilir, ancak bu tür hareketler "ev sahipleri" tarafından hoş karşılanamayabileceğinden pek tercih edilmez. tıp fakültesi kantinleri ise bütün üniversitenin en sakin mekanları arasındadır. etliye sütlüye karışma işleri ancak baskın gruplar için söz konusu olabilir.

kantinler öğrencilerin her türlü insani faaliyetleri için uygun olabilir. dostluğun sürdürülmesi için elverişli yerlerdir, çam sakızı kabîlinden de olsa, küçücük bir bardak çayla dostlarınıza ikramda bulunursunuz. gün olur sevdiğinize derin hissiyatınızı açmak için kantini seçersiniz. öğrenciler üzerinde araştırma yapacak bir kişinin ilk uğraması gereken yer kantindir, yaşasın kantin...

(sirkencubin, 16.02.2003 19:28)

ege üniversitesi tıp fakültesi vaktiyle üç ayrı kantiniyle eşine nadir rastlanan eğitim kurumlarından biri idi. sınıflar arasındaki tuhaf hiyerarşi kadar, yakınlık gibi bir pratik sebebe de bağolarak alt sınıflar ile üst sınıfların kantinleri ayrı ayrıydı. alt sınıflar her gün derse girdikleri anfilerin yakınındaki kantine devam ederlerdi ve dolapları da bu nahiyede bulunurdu. üst sınıflar ise hastane içinde staj gördükleri için hastanenin altındaki kantine giderlerdi, onların dolapları da oraya yakındı. üst sınıflar alt sınıfların kantinine uğramaya pek tenezzül etmez, alt sınıflar ise üst sınıfların kantinine girmekten zaman zaman çekinirdi. üzerinize dikilmiş "vay çaylak vay" bakışları arasında çayınız boğazınızda düğümlenip kalabilirdi. zaten ders çalışma salonları da ayrı ayrıydı bu grupların, ayrı dünyaların insanıydılar. üçüncü kantin ise, alt kantinin yan tarafında dolaplara tahsis edilmiş bir mekanın elden geçirilmesiyle oluşturulmuş sigarasız kantindi. dolaplar başka bir yere taşınmış, masaları, sandalyeleri, masa örtüleri ile diğer kantinlerden farklı, biraz pastane havasında bir yer elde edilmişti. sigara içenler pek uğramasa da kendine has müdavimleri olan hoş bir yerdi. sonra bir gün teos cafe diye bir yer açıldı ve bütün kantinler kapatıldı. hâlâ ve inatla kınıyorum efendim.

(sirkencubin, 16.02.2003 19:37 ~ 19:40)

#2279122 - sirkencubin  - 01.11.2011   23:12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder