30 Ekim 2011 Pazar

ülke sorunlarına çözüm yolu olarak linç / ekşi

gerçekten de, kitle psikolojisi gibi, linç kavramı da eğitim seviyesinden bağımsız bir hadisedir. bir ülkenin en "krem dö la krem" tabakasını teşkil eden, beyaz ötesi aydın anlı şanlı doçentler, profesörler bile bu ayıptan yakalarını sıyıramayabilmektedirler. linç etmenin bir çözüm olabileceğini sanan şaşkınları eleştirmeye harcadığımız gayretin çok az bir kısmını da, top sakal bırakmamış olmak gibi gudik sebeplerden adam harcayabilen akademisyenleri mercek altına almak için sarf etsek, belki de olayları buralara tırmandıran akla ziyan olaylar silsilesi hiç meydana gelmeyecekti.

linç çeşitleri, örnek n+1

-a üniversitesi-

eğitimini aldığı, lisans üstü çalışmasını tamamladığı alanda hizmet almak isteyen top sakalsız bir genç, rektör yardımcısının kapısını tıklatıp içeri girer:

g: efendim, iyi günler, ben dr. kemalettin kelaynak, prof. uzunçalar gönderdi beni...
ry: ha, merhaba hoşgeldin, otur bakalım. bıdı bıdı..
g: vıdı vıdı...
...
ry: ha sahi, eşin başörtülü falan değil, değil mi?
g: yok efendim, ne münasebet, ben bekarım zaten
ry: ha iyi, tamam, sen cv'ni bırak, biz seni ararız.

-b üniversitesi-

genç a üniversitesinden bir cevap alamayınca şansını b'de denemeye kadar verir. ancak prof. uzunçalar'ı tekrar rahatsız etmeden önce şarlar uygun mu diye bu üniversiteyi incelemek ister. burada ilgili bölüm yoktur, kiminle temas kursak diye düşünürken kapı komşusunun halaoğlunun bacanağının patronunun oğlunun orada öğretim üyesi olduğu haber alınır. hem de bu kişi gençten birkaç dönem önce aynı okuldan mezun olmuş bir abidir. ortak tanıdıklar çıkması bile mümkündür. maalesef çıkmıştır da...

g: abi, merhaba, ben kemalettin, hafize hanım...
a: aa, tamam taman, naber? vıdı vıdı
g: bıdı bıdı
...
a: ya sizin dönemden bir savaş vardı, tanıyor musun?
g: eheh, evet abi, hatta bir keresinde kantinde ayağıma basmıştı...
a: aaa, hatırladım lan ben seni... tarikatçiydin sen ya!!
g: yok abi, ne alaka, biz şeyd..
a: yok yok kıvırma şimdi. hatta çık çabuk odamdan, rektör bey duyarsa ..çar bi tarafıma, yok sana burda kadro madro, sigigigttt
g: hrrrrr

-c üniversitesi-

telefonda başvurulan kürsünün hocası ile konuşulmaktadır...

h: ya koç, kusura bakma, rektör bey yeni kadro açmaktan vazgeçti. imam hatipliymişsin sen... şimdi zaten gericileri kabul ediyor diye bir söylenti olursa, benim de burada durumum...
g: peki hocam...

sonuç: delikanlı bir manav dükkanı açıp doktora belgesini duvara asar. ülke emin ellerdedir. kahrolsun linç. yok şu linç, bu değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder