29 Ekim 2011 Cumartesi

olmuş ve olmamış her şeyin resmi / ekşi

ilginç bir fikir olmakla birlikte, 1000x1000x100000 kombinasyonunun gerçekten bir şey ifade edip etmeyeceği, bir anlamı olup olmayacağı irdelenebilir. resmimizin noktaları ile kainatın "pixel"leri arasında bir mutabakat arayacak mıyız? (kainatın en küçük noktacıklarını tespit edebilir miyiz suali şu saat itibariyle beni epeyce aşıyor) pixelleri atom boyutuna indirgerseniz bin çarpı bin ile bir bakteri bile çizemezsiniz. ama anlam aramak daha başka bir şey, bir hücre zarındaki bir tek iyon kanalının resmi bile hayati anlam taşıyabilir. ama sonuçta tek tek resimerin çok fazla bir anlamı olmayacaktır. aynı ölçekteki resimleri yan yana döşediğimizi ve küçülen/büyüyen ölçekler için de aynı şekilde hazırladığımız tabakaları bunun altına üstüne dizdiğimizi farz edelim. nihai anlama ulaşmak için üç boyutlu olarak bütün resimleri algılamamız gerekir mi? bu sonuçta bütün kainatı bir bütün olarak bir anda kavrayabilmek demek oluyor, böyle bir külli kapasitemiz olmadığı ortada. sadece bir takım parçaları, sonlu bir bilgiyi tasarlayabiliriz ki o zaman da ne kadar az ne kadar fazla sorusunun bir anlamı kalmıyor. sonsuzluk karşısında hepsi de hiçe yakın. sonuçta tasavvur edebildiklerimizle sınırlandırılmış oluyoruz.

bunların yanında bu konu kader ve levh-i mahfuz çağrışımları da yaptırmıyor değil.
(sirkencubin, 11.03.2004 00:36 ~ 00:38)


pixel sayısı sonsuz olmadıkça olmuş ve olmamış/ olabilecek/ olacak her şeyin resmini çıkarmak mümkün olmayacaktır muhtemelen. en küçük pixelimizin evrenin en küçük parçacığına tekabül ettiğini farz edelim. evrenin belirli bir andaki tam bir tablosunu çıkarmak için tuvalimizin evrene eş büyüklükte olması gerekir. elbette bunun üç boyutlu bir tuval olması da şart. evren tarihini tam olarak yansıtabilmek için ise tuval boyutunu dörde çıkarmak gerekir. bu şekilde olmuş ve olacak her şeyin resmini elde edebiliriz. olmamış, olmayacak, ama olabilecek anları da eklemek için kaç boyutlu bir tuvale ihtiyacımız olduğunu ise söylemek biraz zor.
(sirkencubin, 11.03.2004 08:58)


böyle bir resim koleksiyonunu nerede sergileyeceğiz? elbette sonsuz odalı otelden başka bir galerimiz yok henüz:
(bkz: sonsuz odalı otel problemi)
(bkz: sonsuz odalı otelle alakalı sorular)
(sirkencubin, 11.03.2004 09:01)


tabii bu arada sayıyı da doğru okumak gerekiyor. 1000x1000 pixellik bir tuvalin her pixelini 100,000 ayrı renkten birine boyayabiliyorsak, toplam kombinasyon sayısı 1000x1000x100,000 olmuyor elbette. bir milyon tane yüz bini birbiriyle çarpmak gerekiyor. yine de çok küçük.
(sirkencubin, 11.03.2004 09:15)


yeterlilik konusu gerçekten spekülasyona açıktır. mesela sadece big bang anının resmini elde etmiş olsak, bundan bütün evren tarihinin çıkarsanabileceği ve yeterli olduğu söylenebilir. determinizme inancımız tam ise elbette. sonuçta olay kime göre neye göre noktasında tıkanıyor. yine mesela ebesinin örekesini görmek biri için yeterli bir anlam taşıyorsa, onun için normal bir fotoğraf makinası ile çekilmiş tek bir kare de yeterli olurdu.

bir de analog/ digital meselesi gibi bir mesele var, yani pixellerden oluşan bir resim evrenin gerçek görüntüsünü yansıtabilir mi? evrenin en küçük parçacığı tesbit edilebilir mi vs.

ama problemi belirli bir kontekst, bir amaç doğrultusunda okursak, o zaman bir yere varmak mümkün olabilir. mesela amacımız dünya savaş tarihini incelemek olsun. bir insanı net olarak görüntüleyebildiğimiz hassasiyetten ötesi bizim için gerekli olmaz. yine sonsuz kare yerine, savaşın planlamasından, sevk ve idaresinden gerçekleşmesine kadarki safhaları her savaş için görüntüleyebiliyorsak olay bitmiştir. ama savaşın nerede başladığını nasıl kararlaştıracağız? sebepler ve sonuçlar olayına da girersek iş uzar gider: toynbee tarihteki en küçük birim bütün tarihtir diyor...
(sirkencubin, 11.03.2004 16:07)


kaç pixele ihtiyacımız olduğunu bir tarafa bırakıp, gerçekten "mümkün" olan her şeyin resmini ele geçirebildiğimizi farz edelim. gelmiş ve gelecek bütün insanlığın aklı bir araya toplansa bile, bu sınırsız miktarda veriyi işleyip anlandırmamız da mümkün olabilecek midir? yoksa birbirine benzeyen milyarlarca burun resminden hangilerinin kleopatra'ya ait olduklarını tespit ettikten sonra, bu burun üzerinde görünüp kaybolan sivilcelerin sirius b yıldızı ile ilişkisinin felsefî sonuçlarını çözmeye çalışırken vaktimizi tüketecek miyiz? mümkün olan her şey nedir peki? olmuş, olmamış, olacak, olmayacak, ama olabilecek her şey mi? peki nelerin olabileceğini kim bilip bu resimlere işleyecek? evrenimizde fiziksel olarak mümkün olmasa da, tasavvur edebildiğimiz her şey dahil mi koleksiyona? peki ölçü, kimin tasavvur edebilmesi? mars yüzeyinde şarkı söyleyen bir ördekten bahsetmemiz kolay, peki proksauaztwa'yı da aşan meseleler hakkındaki resimler bize bir şey ifade edecek mi? diğer taraftan mars yüzeyinde şarkı söyleyen bir ördek veya proksauaztwa resimleri hakkında konuşabilmek için, bu resimlerin böyle bir koleksiyondan geliyor olmaları şart mı? yoksa, bir anlamı olabilecek olmayası şeylerin resimleri zaten elimizde mi? (ya da olacak mı? mesela dali ve picasso'nun bunların bir kısmını ürettikleri düşünülebilir.)

bu arada proksauaztwa'nın ne olduğunu biliyorum ben, 25 metre yüksekliğinde metal bir şey o. evrenin başka bir yerlerinden geliyor. altı ince, tepesi kalın, topaçla iğ arası bir şekli ve bir sürü girinti çıkıntısı olan, donuk ışıltılı, kahverengi bir nesne. kelimenin anlamı da kanatlı demir yılan.
(sirkencubin, 12.03.2004 09:56)


meselenin bir de şu tarafı var tabi, kainatın resmini yapmak/ fotoğrafını çekmek ile kainatı yeniden oluşturmak, mânâsını veya hakikatini yeniden kurgulamak aynı şey midir? ağrının (dağ olanı değil) resmini çizebilir miyiz?

bunun yanında bütün kainatı bir noktadan başlayarak kurgulamak ilginç görünüyor, daha sonra düşünmek üzere yanına bir mim koymak yerinde olur.

bir de sanat seçmektir zaten, kanaatimce. hiç bir sanatkâr eserini meydana getirirken bir şeyleri baştan yaratmıyor, elinde mevcut elemanları, mümkün kombinasyonlar arasından bir seçim yaparak bir araya getiriyor.
(sirkencubin, 15.03.2004 09:43)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder