hanımların konuyla ilgisiz üçüncü kişilere fotoğraf albümü gösterme ve yine hanımların konuyla ilgisiz üçüncü kişi durumunda oldukları halde kendilerine gösterilen fotoğraf albümlerine ilgiyle bakma merakı şeklinde formülize edilmesi gereken meseledir. albümlerde saklanan fotoğraflar genellikle, geçmiş günlerin hatıralarını saklamak üzere oraya konur ve daha ziyade hatıra sahiplerine bir şeyler ifade ederler. resimler ortak tanıdıklara ait değilse, tanımayan taraf için pek bir şey ifade etmiyor olması gerekir. belki çok eski resimler ise, döneme has ayrıntılar nostalji vesilesi olabilir. insanlara değil de mesela, araba modellerine, mobilyalara, eteklere, yakalara, saç traşlarına, ceket düğmelerine bakmak gibi... ama böyle bir şey de yoksa, tanımadığınız bir sürü kişinin resimlerine bakmanızda bir mânâ yoktur. yani siz böyle düşünür ve herkesin de böyle düşüneceğini sanırsınız, ama bir de bakarsınız ki, hanımefendiler yedi kat yabancı insanların resimlerini merakla inceliyor, bir yandan da bu kişiler hakkındaki havadisleri, dedikoduları merakla dinliyor: "bak rezile hanım, bu da bizim biraderin torunu sirke'nin üç yaşındaki resmi. barsak gazları doktoru kendisi, saçı başı ağardı hâlâ evlenmedi..." (tabii bu arada rezile hanımın beyni vızır vızır çalışmaktadır, bu kısa pantolonlu kıvırcık saçlı ağlamaklı suratlı veledin 30 sene sonraki halinin neye benzediğini kestirmeye çalışırken bir yandan da tanıdık evlenmemiş kızlar 'database'ini taramaktadır. bir 'match' tutturabilirse olaylar gelişir... ya da gelişmez.)
uzaktan uzaktan kulaklarınız niye çınlıyor sanıyorsunuz?
(sirkencubin, 12.09.2004 01:10)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder