tanzimat döneminde kımıldanmaya başlayan, servet-i fünûn devrinde zirveye çıkan bir isimlerde yenileşme modasının romanlardaki aksidir, yahut da bu moda romanlar vasıtası ile yayılmış ise, moda romanların aksidir. abdullah, ömer, zeynep, hatice gibi isimler muhtemelen biraz demode gelmeye başlamış ve yerine arapça ve farsça, güzel mânâlı kelimelerden, muhtemelen arap ve iranlıların kullanmadıkları isimler icat edilmiştir. belki de sebep biraz da eski isimlerin dinî havasından sıyrılma ihtiyacıdır. zira isimlerimiz şahsiyetimize giydirilmiş libaslar gibidir. kim olduğumuzu az çok tayin ederler. sarıklı, binişli molla kıyafetinde, le bon pastanesinde ayş ü nûş etmek nasıl tuhaf kaçarsa, abdürrezzak isimli bir kişiye, bu isimle beyoğlunun muhtelif mekanlarında ziftlenmek tuhaf gelmiş olabilir. türkiye'de o vakitler soyadı olmaması ve nüfusun yarısının ahmed, mehmed, ayşe ve fatma isimlerini taşıması da yeni isimlerin kullanılmasını hızlandırmış olabilir. eski isimler, lakap ve unvanlar yavaş yavaş tarihe karışırken yeni moda çift isimler türemeye başlamıştır. ebeveyninin kendisine böyle bir çift isim vermediği kimseler bir yolla ikincisini edinirken, iki ismi olanların da bunlardan birini veya her ikisini değiştirdiği nadir değildir. mesela pederi tarafından rıza tesmiye olunan şahıs buna bir nur ekleyerek, kendisini rıza nur ilan etmiştir. keza doğduğu vakit ismi sadece mustafa olan bir zatın, bilahare matematik hocası tarafından mustafa kemal şeklinde adlandırıldıkları da cümlenin malumudur. yahya kemal'in asıl adı ahmed agâh iken, mehmed akif'in asıl adı da mehmed ragıyf'tır. böylece insanların isim, unvan ve lakaplarına bakarak hangi devirde yaşadıklarını az çok kestirmemize yardımcı olabilecek derecede bir isimlerin değişmesi furyası yaşanmıştır, osmanlı devlet-i aliyye'sinde. cumhuriyet döneminde soyadı kanununun çıkışı ile yavaş yavaş çift isimler azalma yoluna giderken, ideolojik kökenli veya zevklerin değişmesi ile ortaya çıkmış yeni isimlerin ortaya çıkışına kadar, tanzimat-servet-i fünun isimlerinin kullanılması devam etmiştir. işte romanlardaki isimler de bunlardır. bütün bunlar olurken ahali yine evladına hasan, osman, emine, rukiye gibi isimler vermeye devam etmiş, böylece zaman içinde bu isimlerin de romanlarda görülmeye başlaması suretiyle eski isimlerin devri kapanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder