başbakanın söylerken, belki de "chp hayırsızdır" demek istemiş olabileceği söz. (hagatten bak, cenabet de ilginç bir yorum. yok mu arttıran?)
(sirkencubin, 03.03.2004 11:30)
başbakan'ın söylerken muhtemelen belediyecilik günlerine geri gittiği söz (gerici ya, uyar o bakımdan). hani, zatıalilerinin belediye başkanlığından önceki istanbul belediyesi döneminde yağmur falan yağmamıştı, birileri yağmur bombası falan atacak olmuştu, her yerlere "arabanızı yıkamayın silin", "musluğu açmadan önce sabunu elinize alın" gibi pankartlar asma gereği hasıl olmuştu, sonra tayyip bey geldi, yağmur yağdı falan... tabii, yağmurun tam olarak neden yağmadığını bilmek, sayın başbakanı bile aşar biraz. siyasi bir argüman olarak zayıf kalmıştır bu söz, şimdi mesela chp'li belediye başkanı seçilse, yağmurlar yağmaya başlasa, bolluk bereket olsa, bu chp'nin haklılığına delil olmaz mı?
(sirkencubin, 03.03.2004 11:46)
başbakan hazretlerinin söylerken neyi kastettiğini bilmemin mümkün olmadığı sözdür. nitekim başbakan belediyecilik günlerini kastetti de demedim. sadece muhtemel çağrışım yelpazesine işaret ettim. laf cımbızlamak gibi bir alışkanlığım olmadığını zannediyorum. "kök"ün nerelere uzanabileceği, başbakan'ın ne demek istemiş olabileceği, nerden ne çıkarmak gerektiği de karmakarışık bir konu. başbakan kendi sözünü kendisi tasrih etmedikçe, yahut kasdının ne olduğuna dair daha net bir karine öne sürülmedikçe, "başbakan şunu demek istedi" tarzı iddialar da aşırı yorum olmaktan öteye geçemeyecektir, "mânâ şairin karnındadır". ha, chp'nin bereketsizliğinden dem vurarak prim yapmaya çalışmak doğru mudur? chp bereketsiz olsun, yahut olmasın, bunun yerinde ve yeterli bir argüman olmadığını tekrar vurgulayalım. böyle prim yapılabilir mi peki? pekâlâ da yapılır, demagoji politikanın acı cilvelerinden biri.
başbakanın ve partisinin kökü de elbette tartışmaya açıktır, ama bu konuda "mizah" referans alınacaksa, değmez. mizah, niye değmez, bir yerlere yazmıştık bunu daha önce, merak eden arayıp bulsun. ancak kanaatimce, başbakanın beyanatını değerlendirirken köke takılmak hatalıdır, olayın anafikri bereket diye düşünüyorum.
(bu arada, çökmüş imparatorluk, çok partili düzen falan gerçekten şairane. kutladım fena halde...)
(sirkencubin, 03.03.2004 14:27)
bu söz münasebetiyle, deniz baykal'ın, tayyip erdoğan'ı, ali topuz'a havale etmesi de gayet eğlenceli olmuştur. tastamam "çıkar ağzındaki baklayı" meseli... lakin ali topuz'dan daha renkli bir şeyler bekliyordum, nasip olmadı. bir bereket problemi mi var acaba gerçekten? bana kalırsa, başbakan'ı asıl kamer genç'e falan havale etmek gerekiyor bu durumda.
tartışmayı ciddi bir düzlemde sürdürmek isteyebilecekler için boş bkz da benden efendim, hadi bakalım bahisler açıldı.
(bkz: akp nin kökü)
(sirkencubin, 03.03.2004 14:50)
ekşi sözlük yazarlarının hayal güçlerinin ali topuz'dan fazla çalıştığını görmemize vesile olan söz. bereket deyince zihinlerde nelerin canlandığını görmek ilginç elbette. fantastik...
(sirkencubin, 03.03.2004 15:26)
tekrar düşününce, başbakan'ın bu sözü aslında chp'ye jest olsun diye söylediği kanaatine varmak da mümkün. baktı ki adam, deniz kaptan temel reisliğe özenip partisini maymun etmek hevesine kapılmış, "dur bir çam devireyim de durumlarımız denk olsun" dedi. centilmenlik başka bir şey tabii, futbolcu geçmişi ile ilgili olsa gerek bu husus.
(sirkencubin, 03.03.2004 16:07)
iktidar partisinin hapı yuttuğunun resmidir bu söz. deniz kaptan, fahri avukatından aldığı hukuki ve siyasi danışmanlık neticesinde başbakanı ağzını açtığına pişman edecektir. umalım ki chp kurmayları ekşi sözlük okumamak gibi bir gaflet içinde olmasınlar.
(bkz: bir parti nasıl maymun edilir)
(sirkencubin, 03.03.2004 21:16)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder