sap ile samanın karıştırıldığı bir anlayış, isabetli tesbitleri de olmakla birlikte sağa sola çekilip sündürülmüş meseleler de mevcut. hulasa edersek matüridîlik ve eş'arîlik iki ana ehl-i sünnet mezhebidir, çok abartılı farkları yoktur; ikisinden birinin diğerinden ayrı ve mutezile, selefiye, cebriye, vehhabiye veya şia gibi bir kelimeyle bir arada zikredilmesi insafa sığmaz. hanefi-matüridi olduğumuz doğrudur ve fakat bunun bir mezheb taassubuna dönüştürülmesi gerekmez, matüridiler zaman zaman eş'arîlerden de istifade edebilirler. mesela imam gazalî matüridî değildir, amma islam dünyasında emsalsizdir, mezheb taassubuna dalıp reddetmek insaf değildir, kayıp olur. okumak ve faydalanmak her dediğini kabul etmek manasına gelmez.
ibn rüşd, farabî, ibn sina gibi adamlar filozoftur, bunlar çalışmalarında antik grekolatin felsefesini esas alır, islam verilerini buna göre yorumlar. xenofanes'i saymazsanız yunan felsefesi ekseriyetle boşboğazlıktan ibarettir, içinden faydalı şeyler seçilip çıkarılabilir, ama bütün olarak kimseye gerekli değildir. felsefe eşyanın mahiyeti hakkında düşünmek için bir fikir temrini olarak kullanılabilir, ama ciddi bir akaid bilgisine sahip olmadan okumamamak gerekir, yoksa sapıtmak ihtimali zuhur eder.
yirminci asırda türeyen islamcı akımların bir takım zaafları, hataları olabilir, harici kafasına, bedevi zihniyetine dayanıyor olabilirler, ama bunları ayrıca değerlendirmek gerekir. meseleyi mezhepler, alimler, filozoflarla alakalı klişe hükümlere bağlamak kolaycılıktır ve doğru bir yere çıkmaz. keza türkiye'deki islamî hareketler üzerindeki etkileri de doğru değerlendirilmelidir, bunların doğrudan etkili olduğu alanlar sınırlıdır, türkiye'de islamcılık düşüncesi esas itibariyle kendi seyrini takip etmiştir. cemaatler, tarikatler diye basit hükümlerle ceffelkalem reddetmek, karalamak hatadır. gerekirse tek tek hataları ve sevapları ile değerlendirilmesi gerekir.
vehhabiliği mazeret gösterip, matüridiliği, yeseviliği çarpıtıp, heterodoks disiplinlere göz kırparak modernize edilmiş, batılılaştırılmış, ehlileştirilmiş (!), dünyadan el etek çektirilip "kalbim temiz benim" noktasına indirgenen bir tür ahlak öğretisine dönüştürülmüş bir anlayışı, bir tür "islam soslu rasyonalizmi" türk müslümanlığı diye yutturmaya kalkmak cür'eti "yurtta komplo, cihanda komplo" avcılarının asıl dikkatini çekmesi gereken harekettir. türk müslümanlığı hakikatte "ehl-i sünnet ve'l cemaat" anlayışından ibarettir, kimse keyfine göre din icat etmeye kalkmasın, yahut daha önceden icat edilenleri türklüğü gerekçe göstererek türk evladına yutturmaya kalkmasın.
(sirkencubin 18/09/2009 10:39)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder