toprak için ölmek, gereklilik de olmadan önce bir gerçektir. çok bilen abiler ablalar konuları yormaya devam ededursun, oralarda bir yerlerde birileri ölmeye ve öldürmeye devam ediyor. bu vatanın sınırları bize dar geliyor diyenlere gülenler, taşa tutanlar, bu tür bir sınır azaltma işini gerçekçi bulmayıp insanları hayalcilikle suçlayanlar, hiç sınır olmayan bir dünyayı mümkün göstermekle kendileriyle çelişkiye düşüyorlar. gerçekte sınırlar hiç ortadan kalkmayacaksa ve hep birileri muhtelif sebeplerle o sınırları geçme ihtiyacı hissedecekse, tartışma felsefi bir konu olmaktan çıkar, bir kimlik konusu olur. üzerinde yaşadığınız toprağa -biz ona kısaca vatan diyoruz- birileri rızanız hilafına girmeye çalıştığı zaman kaçmak, boyun eğmek veya karşı koymak tercihleriyle karşı karşıya kalırsınız. bu sual karşısında "ben toprak için ölmem" cevabını vermek, "ben onların buraya bu şekilde gelmelerine aldırmıyorum, bana dokunmuyorlarsa; nerede, nasıl isterlerse yaşayabilirler" demeye gelir. bu durumda toprağa vatan anlamını yükleyenler nazarında, sizin kimliğiniz vatan hainliğidir. belki de siz insanı insan yapan değerlerin serbestçe yiyip içip çiftleşebilmek olduğunu düşünüyorsunuz, kimin nerede bu işleri yaptığına önem vermiyorsunuz... sizin için vatan yoksa vatan haini ithamından da gocunmanıza gerek yok. tarih boyunca sözkonusu sual defalarca soruldu ve cevaplandı. tafsilata girsem hamaset yapıyor dersiniz, ama yine de bir iki misal vermekten kendimi alamıyorum. mesela çevremde gördüğüm bir alay şebekle birlikte yaşamaktansa çanakkale'de ölmek bana daha güzel görünüyor. siz belki dumlupınar'da olsanız, palikarya kardeşlerimizi incitmek ve üstüne bir de aptal gibi ölmeyi seçmek yerine, akıllılık edip sıvışmayı tercih ederdiniz. ne yapalım, bu da sizsiniz işte. ama sonra karşımıza çıkıp da asker kaçaklarını asan mahkemeyi savunmayın, o ordunun komutanını herkesten çok sahipleniyormuş gibi yapmayın.
vatan için yaşamak da güzel, ölmek de güzel. ölmemek diye bir şey yok. bir gün sıra size de gelirse, siz de seçiminizi yaparsınız. bana ne için yaşamayı ve ölmeyi seçtiğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder