öbür tarafından bakınca inançlarının farkında olmama sendromuna dönen fenomen. allah'a, peygamber'e inanmamanız, hiçbir şeye inanmadığınız anlamına gelmez. kıdem ve beka sıfatlarını doğaya, ilim ve irade sıfatlarını insan aklına ve kudret ve tekvin sıfatlarını her ikisine atfetmeniz, bahsi geçen konularda bir inanca sahip olmadığınız anlamına gelmez. ortak kabulleriniz, evrensel saydığınız değerleriniz inançlarınızdır. akla inanırsınız, bilime inanırsınız, insan haklarına inanırsınız, şu veya bu felsefeye, ideolojiye inanırsınız ve bunların hiçbiri son tahlilde bir dinden daha objektif değildir. adım adım geri gidip çünkü öyle dediğiniz noktalara tekrar bakın ve inancınızı keşfedin.
(sirkencubin, 10.01.2008 15:20)
ateistlerin inançlarını göstermeme çabasına uydurdukları kılıftır. kendi değer yargılarının sizinkinden daha objektif, daha aklî, daha bilimsel olmadığını itiraf ederlerse iktidarı kaybetme tehlikesiyle yüzleşeceklerini düşünürler. çoğunluk faşizmine karşı olma kisvesi altında azınlık faşizmini elden bırakmama manevrasıdır bu, anadolu'dan gelen vahşi türkleri, creme de la creme türklerin ve onların ulusalcı, sözde laik, palavradan sosyalist destekçilerinin parselledikleri alanlara sokmama kavgasıdır.
(sirkencubin, 10.01.2008 16:02)
muhataplarının laf anlamazlığı yüzünden gereksiz bir çabadır. diğer taraftan ateisti inançlı gösterme diye bir şey yoktur, inançlı olmayan birinin inançlı olduğunu ispatlamaya çalışırsanız, bu bir "gösterme çabası" olur, inançlarının farkında olmayan birini uyarmaya çalışırsanız olmaz.
1) pratikte formel mantık dediğiniz şey evrensel değil aslında, primer süreç düşüncesi diye bir şey var. ama ele aldığımız konular açısından bağlam dışı olduğu için yok farzediyoruz ve formel mantık evrenseldir diyoruz.
2) formel mantık tek başına bir işe yaramaz. onu işletebilmek için bir takım aksiyomlardan hareket etmek zorundasınız. ister tümdengelin, ister çay demleyip tümevarın, çuvallamadığınızın mutlak bir ispatı yoktur. niye öyle olduğunu galiba ateist başlığında ve kısmen de hz. muhammed (sallallahü aleyhi vesellem) başlığında yazdım daha önce, çay molasında oturun okuyun.
3) birtakım ispatsız varsayımlara dayandığı halde, bilimin verilerini pratik amaçlarla doğru kabul ederiz. bu bize ne sağlar? bu bize içinde yaşadığımız doğayı anlama imkanı sağlar, bu bize hayatımızı kolaylaştıracak araçlar üretme imkanı sağlar. bu bize ne sağlamaz? ahlak ve siyaset gibi alanlar için kullanılacak değerler sağlamaz. toplum hayatını düzenlemek için, bilimin nisbeten objektif ve de pratikte genelgeçer sayabileceğimiz verilerinin ötesinde bir düzleme ihtiyaç duyarız. bazı insanlar bu verileri dinlerden sağlar, bazıları da felsefi sistemlerden sağlar. sonuç olarak hepsi de inançtır.
(sirkencubin, 11.01.2008 10:02)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder