12 Kasım 2013 Salı

kasan ü kuseyn / ekşi

meşhur bir kıssadır. yeni yeni farsça öğrenmekte olan talebe, hocasının yanına gelir, "hocam bir cümle yazdım, yanlışı var mı, bir düzeltseniz..." der ve elindeki kağıdı uzatır. kağıtta "kasan ü kuseyn duhterân-ı mugâviye" yazmaktadır. hoca "yâ sabır" çekip açıklamaya başlar: "bir kere kasan ve kuseyn değil onlar, hasan ve hüseyn. duhterân kızlar demek, bunlar kız değil, erkek, püserân demen gerekirdi. mugâviye değil adamın adı, muâviye, ama hasan ve hüseyn muâviye'nin değil, ali'nin çocukları. doğru bir yeri yok ki, neresini düzelteyim?"

bir rivayete göre de talebe değil bir devedir, hikayenin kahramanı. kendisine boynunun neden eğri olduğunu soran birine söylemiştir bu sözü. söz konusu devenin aynı üslupla pek çok şey yazdığı söylenmektedir.

(sirkencubin, 04.03.2003 13:51)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder