26 Nisan 2013 Cuma

ittihat ve terakki cemiyeti / mürteci

bedeni ölmüş, ruhu hayalet gibi yüz senedir yakamızdan düşmeyen cemiyet. ittihatçılık bir ruhtur her şeyden evvel, türk medeniyeti ile batı medeniyeti arasındaki kırılma noktasında türeyen jöntürk sınıfının, dünya görüşü, değer yargıları, hayat tarzı bütününün aktif ifade şekli ve merkezidir. her daim komitacıdır bu zihniyet, bu yüzden devleti sahiplenmek için kifayetli değildir, bu yüzden hatalı bir toplum ve devlet vizyonuyla, kendini yiyen bir kurgu oluşturmuştur. her şeye rağmen devlete sahip çıkma refleksi mevcuttur, bu bakımdan türkiye'nin devlet geleneğinden ve realiteden istediği kadar kopamamıştır.

21 Nisan 2013 Pazar

kapitalizm sosyalizm ilişkisi / ekşi


kapitalizm ile sosyalizm arasındaki benzerlikler, farklılıklar veya bu iki kavramı bir arada değerlendirmek yoluyla kurulabilecek herhangi bir ilişki.

ortaçağ düzeni 12-13. yüzyıllarda avrupa'da yaşanan gelişmeler sonucu burjuvazinin palazlanmaya başlaması ile çatırdama yoluna girmiştir. rönesans, reform, aydınlanma, akıl, bilim, demokrasi kavramları esasta modernite ve batı medeniyeti bağlamında mânâ taşır. burjuvalar/ üretim ve ticaret kuvvetleri/ sermaye önce krallarla birlik olup ruhbanları ve aristokrasiyi tepelemiş, sonra ayaktakımını ayaklandırıp kralları uçurmuş ve yerlerine daha kolay manipüle edilen politikacı ve bürokrat tiplerini ikame etmiştir. sınıflararası güç mücadelesine paralel olarak zihniyet ve kültür konusunda da gelişmeler yaşanmıştır. iki alan birbirinin doğrudan sebebi veya sonucu olmasa da sonuçta paralel bir gelişme göstermişlerdir. bütün bu gelişmelerle ortaya çıkan yapı sermaye gücünün baş aktör olduğu bir "oyun"dur. ancak "yükselme dönemi dinamikleri" oyundaki diğer karakterlerin varlığını tehdit etmeye başlayınca "tepki dinamikleri" güçlenmiş ve belli bir dengenin kurulmasına sebep olmuştur. sosyalizm modern sanayi medeniyetinin frenidir. fren arabanın selametine hizmet eden aksam arasındadır. gidip bir ağaca toslamanıza engel olur. motorla zıt etki gösterse de aslında aynı yapının varlığına hizmet eder. toynbee'nin tabirini kullanırsak, her ikisi de batı medeniyetinin karşılaştığı meydan okumaya verdiği cevaplardır, ortak bir sürecin ayrılmaz sonuçlarıdır.

(örnekte kapitalizme motor, sosyalizme fren dedik diye, lafı tersinden anlayıp sosyalizmin gelişmeyi engelleyen bir takoz olduğunu söylediğimizi zanneden olursa, o kendisi takozdur. örneği fazla ciddiye almayın, sadece zıt etkili yapıların, ortak bir üst yapının faydasına işleyebileceğini açıklamak için kurguladım bu örneği. diğer yandan motor, fren, o kadar da uyumsuz değil hani...)

(sirkencubin, 25.02.2003 20:34)

karagöz-hacivat ilişkisidir, al gülüm ver gülüm ilişkisidir, iyi polis-kötü polis oyunudur. dünyanın her yerinde "göstericiler" ve "polis" çatışır, savunanlar ve karşı çıkanlar vecd içinde birbirine girer, ama sonunda hep kırılan kol yen içinde, yarılan kafa börk içinde kalır. balta dalları budar, köke dokunmaz, çünki ortada tek bir kök vardır, ortak.

(sirkencubin, 29.06.2004 12:31)

kapitalizmi yaşatan şeyler arasında sosyalizmi unutmamak gerekir. meydan tamamen sermayedarların aç gözlülüğüne kalsaydı sistem çoktan duvara toslayacaktı. din ise bu şeyler arasında yer almamaktadır. aksine sermaye ve üretim gücü, avrupa'daki gelişme sürecinde din kurumlarını baskı altına alarak ve hristiyan şeriatını hadım ederek hakimiyet kurmuştur. protestan iş ahlakının gelişen kapitalist kültürle uyum göstermesinden söz edilebilir, ancak bunun kapitalizm için bir temel direk sayılıp sayılmayacağı da tartışılabilir.

(sirkencubin, 08.02.2004 00:48)
#422619 - sirkencubin  - 29.10.2011   13:02